Bir ülke, dünya üzerindeki çöpün ne kadarını toplayabilir? Bütün dünya çöpünden kurtulmak için bir ülkeye bağımlı olması ne kadar doğru? Bugün sizlere geri dönüşüm endüstrisinin pek bilinmeyen bir yanını anlatacağım. Hikayemiz Çin hükumetinin, 1980'li yıllarda ülkeyi dış ticarete açmasıyla başladı. Çin ekonomisinde büyüme başladı. Ancak Çin, üretim için işlenmiş materyallere sahip değildi ve dolayısıyla geri dönüştürülebilir maddeleri yeniden işleyip ürün üretimine başlama kararı aldı. Bu karar yeni bir problem doğurd: Çin, 1980'li yıllarda ihtiyaç olacak kadar çöpü ortaya çıkaracak tüketici bir topluma sahip değildi. Pasifik Okyanusu'nun diğer tarafında ise Amerika'da çöpler büyük bir problem haline geliyordu. 1988 yılında Amerika ve Çin bir anlaşma yaptı. Amerika, Çin'den gelen ticaret gemilerini atıklarla doldurup geri gönderecekti. Böylelikle çöp ticareti doğdu. Çin, 2001'de Dünya Ticaret Örgütü'ne girdiğinde kaplılarını bütün ülkelerin çöplerine açmıştı. Bunun üzerine Batı ülkeleri, geri dönüşüm tesisleri yapmak yerine daha düşük maliyeti olan çöp toplama tesisleri inşa ettiler. Bu tesislerde çöpler ayrıştırılıyor, paketleniyor ve Çin'e satılıyordu. Bu atık ticaretini en çok plastik ve kağıt atıklar oluşturuyordu. Çin, her sene bütün dünyada ortaya çıkan plastik atıkların %70'ini ülkesine kabul ediyordu. 2017 yılında geri dönüşüm endüstrisinin değeri yüz milyar doları geçmişti. Amerika'da bir çöp tüccarı olduğunuzu düşünün. Sizce yıllık ne kadar kazanırdınız?
2010'lu yılların ortalarına geldiğimizde Çin Halk Cumhuriyeti'nin dünyanın en büyük üretim ekonomisi olduğunu görüyoruz. Bunun üzerine Çin halkı artık kendi çöpünü üretecek kadar tüketim yapacak bir ekonomik düzeye gelmişti. Herkes için her şey yolundaydı. Ama her şey 2016'da değişmeye başladı.
2016'da Ju-Liang Wang tarafından "Plastic China" isminde bir belgesel çekildi. Bu belgeselde Çin Halk Cumhuriyeti'nin geri dönüşüm endüstrisinin çirkin kısmı anlatılıyordu. Çin Halk Cumhuriyeti'nin geri dönüşüm tesisleri düşük gelirli toplumların bulunduğu bölgelerde bulunmaktaydı. Bu bölgeler, ülke dışından gelen çöplerle dolduruluyor ve adeta çöplüğe çevriliyordu. Bölge halkı, başka gelir kaynaklarına sahip olmadığı için bu tesislerde çalışmak zorunda kalıyordu. Bu tesisleri işleten patronlar, gelirin büyük çoğunluğunu alıyordu. Tesislerdeki salgın hastalıklar, gelir adaletsizliği ve zor çalışma koşulları filmde vurgulanarak anlatılıyordu. Size bir soru sormak istiyorum. Geri dönüşüm, sandığınız gibi bir şey miymiş?
Bu film, Çin hükumetinin karşı çıkmasından dolayı ilk başta Çin dışında yayınlandı. Film bayağı dikkat çekmişti. Kısa bir süre sonrasında film Çin'de kaçak olarak yayınlandı. Beijing yönetimi filme erişimi kısa bir sürede engellese de erişim yasaklanana kadar film milyonlarca kez izlenmişti bile. Çin Komünist Partisi, bozulmuş imajını toplamak zorundaydı. Çin Halk Cumhuriyeti başkanı Xi Jimping, Eylül 2017'de Dünya Ticaret Örgütü'ne çöp ticaretini durduracağını açıkladı. Bu açıklama ile bir çöp krizi patlak verdi. Çöp toplama tesisleri elindeki çöp ile ne yapacağını bilmiyordu çünkü satın alacak kimse yoktu. Bu krize çözüm bulmak için ne yapıldı peki?
Eldeki çöp krizini çözmek için iki şey yapıldı. Birincisi ülkelerine çöp almaları için birkaç ülke ile anlaşıldı. ikincisi ise geri dönüşüm tesislerinin dünya genelinde yayılmaya başlanmasıydı. Bu noktada çöp alımı için anlaşılan yeni ülkelere parantez açmak istiyorum. Ülkelerine çöp almayı kabul eden ülkeler kim? Neden ülkelerine çöp almayı kabul ettiler? Ülkelerine giren çöpü geri dönüştürebilecek altyapıya sahipler mi? Bu sorulara sonraki yazılarımda yanıt arayacağız.
Yazınızı çok açıklayıcı ve etkileyici buldum. Daha önce bilmediğim şeyleri yazınız sayesinde öğrendim. Teşekkürler.
Yazıyı çok açıklayıcı buldum. Tebrikler
Gayet güzel açıklamışsın problemi, başarılı bir site dizaynı olmuş:)